Vasiyetname, mirasbırakanın son istek ve arzuları ile mirasının paylaşım esaslarını yetkili kişi, kurum ve organlar önünde belirleyen yazılı belge veya sözlü beyandır. Miras hukuku açısından vasiyetname ölüme bağlı bir tasarruf şeklidir.

Ölüme bağlı tasarruf şekilleri 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 531 ve devamı maddelerinde vasiyetname veya miras sözleşmesi olarak belirlenmiştir. Bu tasarruflar arasında en sık karşılaşılan yöntem ise vasiyetnamedir.

Vasiyetnameler “Resmi Vasiyetname“, “Sözlü Vasiyetname” ve “El Yazılı Vasiyetname” olarak 3 farklı şekilde düzenlenebilmektedir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu her bir vasiyetname türü için gerekli şekil şartlarını ayrı ayrı düzenlemektedir.

Vasiyetnamenin açılması nedir?

Miras bırakanın ölümünden sonra tespit edilen vasiyetnamenin, geçerli olup olmadığına bakılmaksızın derhal sulh hukuk hakimine teslim edilmesi zorunludur.

Hâkim vasiyetnameyi açmadan önce mirasbırakanın tüm yasal mirasçılarını davet eder.

Vasiyetname, geçerli olup olmadığına bakılmaksızın tesliminden başlayarak 1 (bir) ay içinde miras bırakanın yerleşim yeri sulh hukuk hakimi tarafından açılır ve ilgililere okunur. Bilinen mirasçılar ve diğer ilgililer vasiyetnamenin açılması sırasında diledikleri takdirde hazır bulunmak üzere çağrılır. Vasiyetnamenin ilgili kısımları kendilerine ve diğer mirasçılara tebliğ edilir. Nerede olduğu bulunamayan mirasçılara, vasiyetin kendilerine ilişkin bölümleri ilan yolu ile tebliğ edilir.

Vasiyeti Kim Yerine Getirir?

Mirasbırakan, vasiyetnameyle bir veya birden çok vasiyeti yerine getirme görevlisi atayabilir. Vasiyeti yerine getirme görevlisinin, göreve başladığı sırada fiil ehliyetine sahip olması gerekir. Vasiyeti yerine getirme görevlisine sulh hâkimi tarafından bu görevi bildirilir; bildirim tarihinden başlayarak 15 (onbeş) gün içinde kabul edilmediği sulh hâkimine bildirilmezse, görev kabul edilmiş sayılır.

 

 

Vasiyetnamenin İptali

Miras Hukuku gereği, kişinin vefatı halinde mal varlığının kimlere ve nasıl intikal edeceği düzenlenmiştir. Ancak uygulamada mirasbırakanın arzusu ile yasada belirlenen kurallar her zaman örtüşmemekte ve mirasbırakan tarafından yasal paylaşım kuralları dışında intikal yapılması istenebilmektedir. İşte bu noktada mirasçıların haklarının zedelenmesi söz konusu olabilmektedir.

Haklarının zedelendiğini düşünen mirasçıların yasal olarak başvurabilecekleri hukuksal mekanizmalar mevcuttur.

Tenkis davası açılarak, kanun tarafından korunmuş saklı payların alınması veya iptal koşulları varsa, menfaatlerine aykırı vasiyetnamenin iptali, mirasçıların yasal miras paylarına kavuşmaları için başlıca hukuksal yollardır.

Vasiyetnamenin İptali davası, vasiyetnamenin en sık karşılaşılan ölüme bağlı tasarruf şekli olduğundan Miras hukukunun en önemli konularından biridir.

Vasiyetnameler içerik ve şekil yönünden taşıdığı hukuka aykırılıklar nedeniyle iptal edilebilirler. Ancak Vasiyetnamenin iptali sebepleri kanunda sınırlı bir şekilde sayılmış olduğundan, ancak bu sebeplerin varlığı halinde vasiyetnamenin iptaline karar verilmesi söz konusu olacaktır.

Vasiyetnamenin iptali için gerekli şartlar TMK 557’de şu şekilde sayılmıştır:

  • Vasiyetname mirasbırakanın tasarruf ehliyetinin bulunmadığı bir sırada yapılmışsa,
  • Vasiyetname yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucu yapılmışsa,
  • Vasiyetnamenin içeriği, bağlandığı koşullar veya yükümlülükler hukuka ve ahlaka aykırı ise,
  • Vasiyetname kanunda belirtilen şekil şartlarına uyulmadan yapılmış ise.

İptal davası, tasarrufun iptal edilmesinde menfaati bulunan mirasçı veya vasiyet alacaklısı tarafından açılabilir. İptal davası vasiyetnamenin tamamı veya bir kısmının iptaline ilişkin olarak açılabilir.

İptal davasında ispat yükü davacıya aittir. Davacı, ölüme bağlı tasarrufun iptalini gerektiren bir sebebin mevcut olduğunu ispatlamakla yükümlüdür.

Vasiyetnamenin İptali için uyulması gereken süreler nelerdir

Vasiyetnamenin iptali davasının açılması için hak düşürücü sürelere uyulması gerekmektedir. Bunlar;

  • Davacının ölüme bağlı tasarrufu, iptal sebebini, kendisinin hak sahibi olduğunu öğrenmesinden itibaren 1 (bir) yıl,
  • Herhalde vasiyetname açılma tarihi üzerinden iyi niyetli davalılara karşı 10 (on) yıl, ve
  • Herhalde vasiyetname açılma tarihi üzerinden kötü niyetli davalılara karşı 20 (yirmi) yıldır.

Vasiyetnamenin İptali Kararının Etkisi

Ölüme bağlı tasarrufların iptali davası bozucu yenilik doğuran bir davadır. Dolayısıyla vasiyetnamenin bu davada verilecek iptal kararı mirasın açıldığı ana kadar geçmişe etkili şekilde sonuçlarını doğuracaktır.

İptal Kararı, Davacı kim ise onun hakkında hüküm ifade edecektir. Diğer bir ifadeyle davaya katılmayan fakat vasiyetnameden zarar gören diğer kişileri etkilemez. Bu nedenle ölüme bağlı tasarruftan zarar gören tüm tarafların iptal davası açması gerekmektedir. İlaveten, iptal davası kime karşı açılmışsa sadece ona karşı hüküm ifade eder.

Tenkis davası

Vasiyetnamede saklı payların ihlal edilmesi, vasiyetnamenin iptali sebeplerinden biri değildir. Saklı payın ihlal edilmesi ancak tenkis davasına konu olabilir. Saklı paylı mirasçının, vasiyetnamede saklı payının da ihlal edilmesi halinde, vasiyetnamenin iptali ile birlikte terditli olarak tenkis de talep edilebilir. Bu ihtimalde, mahkemece vasiyetnamenin iptali talebinin reddi halinde, kanun gereğince miras paylarının bir kısmın korunmuş olan mirasçılar, korunmuş saklı paylarını alabileceklerdir.

Tenkis davası, TMK’nun 560-562 maddelerinde düzenlenen, mirasbırakanın saklı payları zedeleyen gerek ölüme bağlı ve gerekse sağlararası kazandırmalarının kural olarak saklı paylarının karşılığını alamayan mirasçılar tarafından mirasbırakanın tasarruf edebileceği sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu davalardandır. Bu yönüyle bakıldığında esasında tenkis davası Miras Hukukuna özgü bir iptal davası olarak kabul edilmelidir. Tenkis, saklı payın yaptırımıdır.

Tenkis, saklı pay tamamlanıncaya kadar, önce ölüme bağlı tasarruflardan, bu yetmezse, en yeni tarihlisinden en eskisine doğru geriye gidilmek üzere sağlararası kazandırmalardan yapılır.

Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi için, kazandırma konusu tereke ile kazandırma dışı terekenin tümü ile bilinmesi gerekir. Bunun için tereke ile ilgili bütün kayıt ve belgeler dosyaya getirtilmelidir. Murisin temlik dışı taşınmazların tapu kayıtları ve diğer belgeleri mahkemece re’sen tespit edilir.